Kahramanmaraşspor’un tam 5 haftadır galibiyet yüzü görmemesi, takımın geleceği için endişe oluştururken; futbolcuların ‘kazanamama pskilojisi’ne girmesi ile de tehkile sinyalleri çalmaya başladı.
Ne umutlarla başlamıştı oysa sezon!.. “Yeni yönetim, yeni teknik heyet, yeni takım” desturu ile ‘vira bismillah’ denilen sezonun ilk haftasında Diyarbakır deplasmanında Büyükşehiri Belediyespor karşısında alınan 2-0’lık mağlubiyete, kahve kültürü ile baktığımızda ‘ilk elin günahı olmaz’ yakıştırması yaptık hep birlikte..
Hele bir de Kahramanmaraşspor’un sembol ismi olan ve Beşiktaş’ın eski yıldızlarından Şifo lakaplı Mehmet Özdilek’in de izlediği, kötü bir futbol sergilense de alınan 3-1’lik Şanlıurfa Belediyespor galibiyeti, “yeni yönetim, yeni teknik heyet, yeni takım” türküsünü daha bir gür söyletiyordu.
İskenderun Demirçelikspor ile deplasmanda 1-1 berabere kalan Kırmızı-beyazlılar, sahasında oynayacağı iki maç için umutlanmıştı. Ancak, üst üste oynanan iki iç saha maçının ilkinde GASKİSpor’a karşı istediği galibiyeti elde edemeyen ve sahadan 1-1 beraberlikle ayrılan Kahramanmaraşspor, ikincisinde Adıyamanspor’u zor da olsa 2-1 yenmeyi başarmıştı.
Ne olduysa ondan sonra oldu zaten.. Bu anlamlı galibiyetin ardından ‘yeni yönetim’, Türkiye Futbol Federasyonu AR-GE Koordinatörü Gündüz Tekin Onay’ın gönderdiği ‘talimatlara göre yabancı bir teknik adam, ne ad altında olursa olsun alt liglerde görev yapamaz’ uyarısı sonrasında 5 maçta 8 puan toplamayı başaran Romanyalı teknik direktör Multescu’ya ve yardımcılarına ‘güle güle’ dedi.
Demeden önce de ‘düşüncelerde oluşan’ Şifolu Teknik Heyet ile aslında anlaşma yapılmış görüntüsü veriliyordu. Nitekim, Adıyamanspor maçından 4 gün sonra deplasmanda oynanan Şanlıurfaspor (0-0) maçına takımı ‘resmi teknik adam’ Ferhat Özdemir ve kaleci antrenörü Ahmet Bayrakçı götürdü.
Şanlıurfa maçının dönüşünde Şifo’nun ekibinde yer alan teknik direktör Şenol Fidan ve yardımcısı İsmail Kaviş ile son ayrıntılar görüşüldü, ardından Şifo’nun ekibi göreve başladı. ‘Dere geçerken, at değiştirilmez’ ve ‘koşan at dizginlenmez’ ilkeleri bir kenara konulmuştu, kamuoyuna göre.. Bu arada, Kahramanmaraşspor’un aldığı son galibiyet de Gigi’nin son sahnesi olan Adıyamanspor maçıydı.
Pazardan aldığınız malzemeye göre yemek ortaya çıkar; prensibi kalitesiz malzemeden iyi yemek yapmanın mümkün olmadığını ortaya koysa da, Kahramanmaraşspor, mantığı zorlayarak ortaya eser çıkarmaya çalışıyordu.
‘Belki teknik adam değişikliği takıma daha iyi futbol oynatır’ düşüncesi doğru çıktı ama, bu güzellik 4 maçta tabelaya yansımadı. Hatayspor, Tarsus İdman Yurdu ve Adanaspor maçlarında çok güzel futbol ortaya koyan Kırmızı-beyazlı futbolcular, ‘şeytanın bacağını kırmak’ için çıktıkları Diyarbakır BŞB DİSKSpor maçında ‘tam bir hayal kırıklığı yaşattı’. Bırakın skoru lehine çevirme becerisini, oyunda üstünlük sağlama gayretini bile sahneye koyamadı, futbolcularımız..
Peki neydi bu durum? Nasıl ortaya çıkmıştı?
Bir takım, bir haftada nasıl böylesine tabana vuruyordu?
Her şey lehlerinde gelişirken, futbolcular nasıl böylesine kötü bir futbol ortaya koyuyorlardı?
İyi niyetli ve takımın her türlü mali yükünü sırtlanan, primleri ve maaşları zamanında ödeyen bir yönetim, kendilerine insan olduğunu hatırlatan ve hatta kulübeden futbolcusuna su verecek kadar insani bir teknik adam, alınan başarısız sonuçlara rağmen her zaman destek olan ve başarı için inanan taraftar, ortaya konulan kötü futbolu ve alınan başarısız sonuçları gündeme getirmeden destek sağlayan basın arkalarında iken gelişen bu olumsuz tablo biraz anlamsız değil miydi?
Maçın analizini bir kenara bırakacağız artık. Bundan sonra bakacağımız olay, ortaya konulan futboldan ve elde edilen skordan ziyade gelecek endişesidir. İyi futbol ortaya konulan üç maçı da kazanamayan futbolcular, artık ‘kazanamama psikolojisi’ne mi girdiler? Daha önceki yazımızda bu konuya dikkat çekmiştik. Maazallah, bu psikoloji bu takımı alt lige atar. Acilen tedbir alınmalı ve takım üzerindeki bu ‘kazanamama pskilojisi’ bertaraf edilmelidir. Bunu sağlayacak olan da başta teknik heyet olmak üzere, yönetim, takım içerisindeki tecrübeli futbolcular, taraftar ve kısaca tüm camiadır.
Bundan sonra yapılacak hiçbir şey yok aslında; işin olurunu beklemekten başka.. İlk etapta kalan 8 maçta mevcut futbolcularla toplayabildiğiniz kadarıyla çok puan toplayıp, ikinci etap öncesinde takımı takviye etmekten başka çare de yok. Gerçi, önceki gün Basın Sözcüsü İsmail Kahveci bu konuda ilk sinyalleri de verdi.
Gelelim, son gelişmelere..
Kulüp başkanı Hanefi Mahçiçek’in son yönetim kurulu toplantısında sağlık problemlerini ve yapacağı siyasi çalışmalarını öne sürerek çekilme kararı verdiği; önceki gün kulüp basın sözcüsü İsmail Kahveci tarafından kamuoyuna açıklandı. Yönetim, olağanüstü kongrenin 3 veya 10 Kasım’da gerçekleştirileceğini karara bağladı. Bu olağanüstü kongrede mevcut yönetimde yer alan başkan yardımcısı Ali Sercan Saraylı’nın başkan olacağı, diğer isimlerin ise Raşit Gümüşer’in eklenmesi ile yönetimde kalacağı belirtildi.
Mahçiçek, Kahramanmaraşspor için bir simge olmuştur. Hatası vardır, günahı vardır; doğruları vardır, sevabı vardır! Bunlar her insanda, her iş görende olabilecek durumlardır. Ancak, Mahçiçek’in Kahramanmaraşspor için ortaya koyduğu hizmetler, fedakarlıklar asla geri plana itilemez. Ancak, Mahçiçek’in bu kararı bize göre geç kalınmış bir karardır. Temmuz ayında yapılan olağan kongre öncesinde Mahçiçek’ten kamuoyu böylesine bir tavır bekliyordu. Olmadı! Alınan olağanüstü kongre kararında bu durum bekleniyordu, olmadı.. Ama, bunları da artık konuşmanın bir anlamı yok..
Mahçiçek, Kahramanmaraşspor’un tarihinde yer alacak. Yeni yönetimlere düşen görev, Mahçiçek’in 7 yıllık Kahramanmaraşspor başkanlığı tecrübelerinden yararlanmaktır.
“Görelim mevlam neyler, Neylerse güzel eyler”
Yorum Gazetesi, 20 Ekim 2007