Kahramanmaraşsporlu yöneticiler sezon başında yazdıkları senaryoyu yönetmen değiştirerek ‘Bu yeni film’ diyerek camiaya izletmeye devam ediyor. Biz de belki bu defa sonu güzel biter diye izlemeye devam ediyoruz.
Ah be Kahramanmaraş’ım ne talihsiz bir kaderin varmış. Tam işler yoluna girdi derken yine ‘Al Takke Ver Külah’lar başladı.
Kötü gidişat devam ettikçe kılıçlar anında bir suçlu buluyor ve suçlunun boynuna acımasızca iniyor.
Bu takımdaki zihniyet için hep hırsız suçlu. Ev sahibi hep mağdur olan taraf!
Önce işadamlarımızdan başladık suçlamaya! Takıma para vermiyorlar bu takıma para gelmezse bu gidişat devam eder dedik.
Sonra işadamlarından bir ses çıkmayınca o zaman bu hocalarda da suç var, takımı geriye yaslıyor dedik ve hocanın anında ipini çektik.
Takımı şampiyon yapan Fethi Çokkeser çok para istedi bahanesiyle hocayla anlaşılmadı ve sezon başlamadan hoca değişikliği yapıldı.
Bu durum hoş karşılandı. Kimse art niyet aramadı ve takımın başına getirilen Besim Durmuş’a saygı duyuldu.
Karakteri ve kişiliğiyle gerçekten bu şehrin taktirini toplayan bir isim oldu Besim Durmuş. Sezon başladı ve Besim Durmuş Kahramanmaraşspor’u yenilmesine rağmen rakiplerinin korktuğu bir takım haline getirdi. Takım elindeki imkanlar gereği geriye yaslanır bir oyun tarzı benimsemişti. Bu durum rakip takımlarda büyük bir korkuya neden oldu hatta şampiyonluğun en güçlü adaylarından Ankaraspor’u karşımızda çaresiz bıraktı.
Sonra gün geldi dediğimiz gibi işadamları ve Fethi hocayı suçlamak artık bayatlayınca yeni bir suçlu bulma gereksinimi duyuldu.
Tabi futbolculara suç bulunamaz çünkü zaten oyuncunun parası ödenmiyordu. Yani futbolcu bu pozisyonda suçlu olamazdı. Kim olması gerekiyordu diye sormaya gerek yok takımı geriye yaslayan suçludur!
Bu durum taraftarın da desteğiyle Besim Durmuş’un ipinin çekilmesine neden oldu ve bu pozisyonda yönetim hocanın arkasında olan bir duruş sergilemedi.
Bu arada şunu da belirtmeden geçmek istemiyorum. Besim Durmuş bu takım ile anlaştığında yönetim için Türkiye’deki en iyi hoca Besim Durmuş’tu. Hatta ömür boyu hoca bu kulüpte kalacaktı.
Gel gelelim bize bir suçlu lazım oldu ya, hocanın ipini çektik ve takım bundan sonra uçuşa geçer yorumları başladı.
Yönetim bundan sonra bu takımı görün sözü hala kulaklarımda.
Besim Durmuş’tan sonra Yılmaz Özlem takımın başına geçti. Hocamız takımdaki bazı eksiklikleri giderdi ve işleri yavaş yavaş toparlamaya başladı.
Ancak yine birilerimi bir yerlerden düğmeye bastı veya başka bir şey mi oldu tam takım kendini toparlıyor derken kötü gidişat yeniden başladı.
Besim Durmuş hocada olduğu gibi Yılmaz Özlem’de yönetimin çok samimi arkadaşı ve bu takımın ömürlük başına geçen bir hocaydı.
Ancak hoca Adana Demirspor maçından sonra istifa etti.
İstifa nedeni ve bir başka hoca ile anlaşılma süreci daha önce olduğu gibi basından uzak, telefonla bilgilendirme ve belli medya kuruluşlarına bilgiler verilerek yapıldı.
Sonuç olarak yine bir suçlu bulundu. Bize her zaman bir suçlu lazım. O suçlu da her zaman teknik yönetim olur.
Şimdi Orhan Şerit ile anlaşılmış. Orhan Şerit hocamız bu takımda yarım dönem çalıştı. Bu süre neden bu kadar kısa oldu ve o süreçte neler yaşandı bizler bilmiyoruz. Hoca ve takım için yeni bir sayfa açıldı gibi gözüküyor.
Ben ve daha önceki senaryoları izleyenler o sayfaya neler yazılacağını iyi biliyor.
Bu memleketin futbol adına kara bir talihi var ve sanırım bu durum ömür boyu sürecek.
Ben yönetime tehlike çanlarının çalmaya başladığını söylemek istiyorum.
Yabancı oyuncular, eldeki yerli oyuncular devre arasında kaçar giderse, seni de federasyona şikayet eder lisansa engel borç ortaya çıkarsa bu memleket sana o konuda yardımcı olamaz.
Kendi göbeğinizi kendiniz kesiniz, çuvaldızı bir seferliğine de olsa kendinize batırın ve batmakta olan şirketinizi kurtarın.
Biz bu filmin sonunu biliyoruz, vizyona giren yeni filmleri bize gösterin.
Ben bu duygu ve düşüncelerle SPORLA DOLU GÜNLER diliyorum.
Allah bu memleketin ve bu takımın yar ve yardımcısı olsun.
Konuk Yazar: Cebrail SARI