Site Logo

Taylan AydoĞan:''AlacaklarIma karŞIlIk boŞ arsa gösterdİler''

İki sezon Kahramanmaraşspor kalesini koruyan Taylan Aydoğan, sözleşmesini neden yenilemediği konusuna açıklık getirdi. Aydoğan, Kahramanmaraş’ı ve taraftarı çok sevdiğini belirterek, bu sevginin karşısında alacaklarının yarısına bile yeniden imza atmak istediğini ancak yönetimin bu parayı bulup kendisine veremediğini iddia etti.

Kahramanmaraşspor’un son iki sezonda elde ettiği şampiyonluklarda çok büyük payı olan Taylan Aydoğan, yönetimle arasında geçen transfer görüşmelerini ve konunun perde arkasını Manşet Gazetesi Spor Servisine anlattı.
Kahramanmaraşspor taraftarının PTT 1. Lig kadrosunda mutlak görmek istediği yetenekli eldiven, kendisinin de bu istek karşısında yönetimle anlaşmak için masaya oturduğunu ancak yönetimin anlaşmak için kendisi kadar çaba göstermediğini ifade etti.
Gurbetçi oyuncu, yeni sezon anlaşması için tatilini yaptığı Almanya’dan İstanbul’a çağrıldığını ve bir hafta boyunca İstanbul’da bekleyerek yönetime sunduğu şartların gerçekleşmesini beklediğini anlattı.
Kahramanmaraşspor’da yeniden forma giymek için her türlü fedakarlığı gösterdiğini anlatan Aydoğan, iki sezon boyunca tahsil edemediği 140 bin TL’nin yarısının kendisine nakit olarak ödenmesi halinde yeniden imza atacağını yönetime taahhüt ettiğini söyledi. Ancak yönetimin bu parayı bulamadığını ve kendisine nakit para yerine daire önerdiğini belirten Aydoğan, bunu kabul ettiğini ve alacağı daireyi görmek istediğini yönetime söylediğini anlattı. Bunun üzerine yönetimin kendisine birkaç refakatçi verdiğini ve dairelerin bulunduğu alana gittiklerini söyleyen Aydoğan, gittikleri yerlerin boş arsa olduğunu ve henüz inşaatların bile başlamadığını belirterek, bu durumu yönetime ilettiğini ancak dairelerin bir iki yıl içerisinde hazır olacağı cevabını aldığını dile getirdi. Bunun üzerine kendisinin nakit paraya ihtiyacı olduğunu, daire vermeleri halinde de dairesini satıp nakite çevirmeyi düşündüğünü yönetime anlattığını ifade eden Aydoğan, alacağı 140 bin TL’nin yarısını kendisine verdikleri taktirde imzayı atıp kampa katılacağını söylediğini ve İstanbul’dan ayrılarak Kahramanmaraş’a geldiğini anlattı. Yaklaşık bir haftadır da bu görüşmenin sonucunda haber beklediğini ifade eden Aydoğan, yönetimin kendisine taraftar ile haber gönderdiğini ve kendisiyle anlaşmak istemediğini söyledi.
Kahramanmaraşspor’a iki yıl hizmet ettiğini anlatan Aydoğan, bunun karşılığının böyle olmaması gerektiğini söyledi ve düşüncelerini şu satır başları altında sürdürdü:
“DİĞERLERİYLE AYNI ŞARTLARI İSTEDİM”
“Biz yönetimle Salı günü konuştuk. Yönetim bana en geç Çarşamba, Perşembe haber vereceklerini söylediler. Bu arada da yeni kulüp menajeri gelmiş. Benim ondan haberim yoktu. Bana diyor ki; ‘nasıl olsa anlaştık, parayı ayarladığımızda veririz. Sen, gel idmana katıl. İmzanı atmadın ne de olsa’ diyor. Bunu yaptığım taktirde bu basına yansıyacak ve ben paramı alamadan imza atmış olacağım. Aksi taktirde bu beni kötü tanıtacak. Ben de dedim ki; ‘Ben bir sizinle bir paraya anlaşmıştım, bu parayı atmadan ve imzayı atmadan idmanlara katılmam’ dedim. Kimseye para vermemiş olsalar, ya baştan kabul ederim ya da baştan çeker giderim. Orada herkese para verilmişken mesela yedek kalecisine verdin, Aytaç’a verdin, Zafer’e, Adem’e, Fahrettin’e herkese verdin. Sonuçta onların aldığı para beni ilgilendirmez. Anlaştığın parayı onlara verdin. Bu saydıklarım Kahramanmaraş’taki kampa neden katılmadı? Çünkü para almadıkları için. İstanbul’da parayı verdiler, imza attırdıkları gibi kampa götürdüler. Bende aynı şartları istiyorum. Ekstra bir şey istemiyorum. ‘Ben sizden alacağımın tamamını kapatayım, yeni sözleşmemin teminatını verin öyle kampa katılayım’ demiyorum.”        “SANKİ BİZ ONLARA BORÇLUYMUŞUZ GİBİ BİZ ONLARI ARADIK”
“Perşembe öğle sonu oldu. Ortada hiçbir haber yok. Biz onlara borçluymuşuz gibi biz onları arıyoruz. Babam aradı, ‘başkan ne düşünüyorsun?’ dedi. Gelen cevap şöyle; ‘ayarlamaya çalışıyoruz, bizi bu kadar sıkboğaz etmeyin.’ Böyle konuşuyorlar. Daha 2 gün önce ağabey diye konuşan insan, senli benli ukala bir şekilde konuşmaya başladı. ‘Siz Almancılarla konuşması ne kadar zor’ dedi. Almancı deyince babam da sinirlendi.’ Sen bana Almancı deme hakkını nereden buluyorsun? Ben Almanya’da ekmeğinin peşinden koşan bir Türk vatandaşıyım. Sen öncelikle başkan olarak bu kelimeleri kendine yakıştırabiliyorsan, konuş’ dedi. Dediler ki ‘Cumaya kadar halledeceğiz, demedik mi? Yarın sabahta olabilir, öğlen de olabilir, mesai bitimi de olabilir’ dedi. Biz bir hafta İstanbul’da ağaç olmuşuz. Başkanın dediği bu. Ben de artık sıkıldım. Akrabanda kalıyorsun sonuçta, bende kimseye yük olmak istemem. Bize bir, iki gün içinde halledeceğiz diyenler, 5-6 gün oldu daha halledemediler. Babam en sonunda ben gitmek zorundayım. İşimden olamam’ dedi. Parasız izin aldı. Cumartesi Ufuk başkanı aradım. Sadece soracağım ‘ başkanım ne oldu?’ telefonuma çıkmıyor. Bu arada da duyuyorum kampa kaleci getirmeye çalışıyorlar. Beni arıyorlar, gel, diyorlar. Hala beni ikna edip parasız, pulsuz idmana çıkarmanın derdindeler. Daha sonra kulüp müdürü Numan ağabey’i aradım. ‘benim durum ne olacak? Diye sordum. Verdiği cevap ‘kampa katıl, 3-5 güne kadar verecekler’ dedi. ‘ Ağabey 2 sene boyunca 3-5 günü çok duyduk. 3-5 gün 3-5 gün diyerekten 2 şampiyonluk yaşadık. Daha bana 3-5 gün diyorsunuz. Ben o parayı alamdan o kampa katılmam. Ben gidiyorum ağabey, onu haber vermek için seni aradım’ dedim. Bunlar Tolga Özgen’i falan getirmişler.”
“ORTADA DAİRE İLE İLGİLİ HİÇBİR BELGE YOK, BANA SADE ARSA GÖSTERDİLER”
“Unutmadan bu daire meselesine de gireyim. Bunlar ilk oturduğumuz da ‘daire teslim edelim. Tapusunu verilim’ dediler. Ama çok ısrarcılar. Ben orada şüphelendim zaten. Bizi Eyupspor’a yönlendirdiler. Sanki denenmeye gelen futbolcu gibi Eyupspor, tesislerinde bekledik. 2 tane adam verdiler. Bunlar inşaatın yetkili kişileri değil. Bunlar ‘ağabey inşaat nasıl olacak. Nasıl görünecek inşaat’ hiç arayıp sormadılar. Ben sadece inşaatın yapılacağı yeri göstereceğim’ dedi. Bizi İstanbul’da götürdüler. Bir arsayı gösterdiler. Eyüp’ün bir semtinde Sahra yokuşu diye bir yer. Başka bir yere daha götürdüler. Götürdükleri yerde işçi yok. Biraz kazma vurmuşlar. Orta da bina yok, bırak evi bir bina yok. Götürdükleri yerde işçi yok. İşçi faaliyette olsa bir şeyler yapıyorlar, deriz. Bir de fiyat olarak 300 bin TL’den başlayacak. ‘Senin bizden, 140 bin TL alacağın var, sen bize 160 bin TL borçlu kal. Nasıl olsa oynar ödersin’ diyorlar. Arsanın yanında bitmiş bir apartman var. Buradaki dairelerin fiyatı bellidir. Buradaki 200’se karşıda ki en fazla 220’dir. Buradaki 200’se oradaki de 500 değildir. Yandaki daireyi aradık. Evin sahibi 135 bin TL, dedi. Gelin yüz yüze konuşalım. Daha da güzel şeyler olur, diyor. Adamların bana sunacağı bir resim yok. Tapudan bahsediyorlar. Ortada tapu denen bir şey yok. Daire bitmeden sana kim tapu verir. Devlet diyecek ki’ sen apartmanı bitir, sen siteyi bitir, ondan sonra sana tapu vereyim’ diyecek. Ben kendimden şüphe ederim. O tapu benim önüme konsa ve bende daireyi görüp, tapuyu almasam,  kendimden şüphe ederim. Ben paramı kurtarma derdindeyim. Ortada daire olsa 250 bin TL’ye satar. Paramı kurtarmış olurum. Gösterdikleri arsalar boş. Soyak Sitesi var. 300 bin TL’den başlıyor. Feridun Başkan öyle diyor. Bir de daireler 1-2 sene sonra bitecek. Bende dedim ki, ‘başkanım siz benim paramı ayarlayın, 5-6 ay sonra yine daireye bakarız’ dedim. Ben 2 tane şirketten topraktan daireye yazıldım. Onlar bana evin maketini, projesini, parselini hepsini sundular. Daire böyle alınır.”

“TARAFTAR YOLUYLA BANA HABER GÖNDERDİLER”
“Ben bir sene 110 bin TL, bir sene 130 bin TL’ye anlaşmıştım. İlk sene de para almamıştım. Adamlar benim telefonuma çıkmıyor. Bana haber gönderiyorlar, Taylan’la artık işimiz bitti diye haber gönderiyorlar. Ertesi gün beni çağırıp, ‘ biz senle anlaştık ama biz senden vazgeçtik’ deseler. Eyvallah derim ama onlar beni bir hafta ağaç etmişler. Taraftar yoluyla bana haber gönderiyorlar. ‘ Bizim Taylan’la işimiz bitti, Biz Tolga’yla anlaştık’ diyorlar. ‘Daireyi girelim de, bunun bir maketi, bir projesi yok mu? Ben toprak görüyorum’ dedim. Bana tapuyu verdi, alacağım paranın çok üzerinde daire verdi. Ben kabul etmemişim. Niye kabul etmeyim? Keşke öyle bir şey yapsalar da ben onu satıp elime para nakit para geçsin.”
“KAHRAMANMARAŞSPOR HER ZAMAN GÖNLÜMDE YATACAK”
“Taraftarın beni istemesi, benim kulüpten daha üstün olduğumu mu göstermiyor. Benim vicdanım rahat, benim o adamlara en ufak saygısızlığım da olmadı. Federasyona başvurumu yaptım. Bu saatten sonra eyvallahım olmaz. Onlar benim 2 senelik emeğimi hiçe saydılarsa ben onlar çok sildim. Kahramanmaraşspor, benim her zaman gönlümde yatacak. Kahramanmaraşspor’u ve onun büyük taraftarını asla unutmayacağım. Kahramanmaraşspor umarım bu büyük taraftara yakışan başarılara imza atar.”
Aydoğan ayrıca Kahramanmaraşspor ile tıkanan görüşmelerin ardından farklı kulüplerle transfer görüşmelerine başladığını söyledi. Kulüp ismi vermeyen Aydoğan, imzadan sonra kulüp ismini kamuoyunun öğreneceğini ifade etti.


Röportaj: Cebrail SARI