Site Logo

ASKF'ye açIk mektup..

Site olarak bize Kahramanmaraşspor haricinde taraf tutmak yakışmaz. Zaten şuan amacımız herhangi birini suçlamak ya da hedef göstermek değildir. Fakat şunu hatırlatmamız lazım ki, sporda küfür olmamalıdır, lakin olduğu zaman ise organizatörlükte bir hata var demektir. Avrupa'da altyapı takımlarında duyulan en ufak bir hakarette hakem oyuncuyu kırmızı kartla cezalandırır ve hatta karttan dolayı para cezası görür. Oyuncu da usul usul sahayı terk eder. Zorluk çıkarsa bile KENDİ antrenörü onu sakinleştirip soyunma odasına gönderir. Şimdi Kahramanmaraş'ta yaşanan olayı ASKF'ye açık mektup şeklinde sizlerle paylaşıyoruz..

---------------------------------------------------

Değerli ASKF Yöneticileri,

Hepiniz benden büyüksünüz ve benim aldığım aile terbiyem büyüklerime her zaman saygılı olmam gerektiğini öğretti. Bu mektupta da saygılı omaya çalışacağım.

Bu mektuba başlamadan önce başta başkanım Mehmet Bağrıaçık olmak üzere ASKF idarecilerine sevgilerimi, selamlarımı iletiyorum.

Malum konu bugün yani 23 Ocak 2011 Pazar günü K.Maraş Belediyespor-BÜYÜKSIRSPOR U19 maçında gerçekleşti. Neydi bu olay..? Belediyespor U19 lider ve güçlü bir takım. BÜYÜKSIRSPOR bildiğimiz üzere iddiası bulunmayan, sadece yetştirici bir misyonla maçlara çıkmaktadır. Bunu bilerek bugün Belediye Sahasına ortaya futbol anlamında bir şey koymak adına başladık maça.

İlk hedefimiz taktiksel olarak rakibi prese boğup topla oynaycağıa alanları daraltıp, topa sahip olup gol bulup sonuca gitmekti. Bu istediğimiz şeyi ilk 26 dakika başarı ile yaptık ki pozisyon bile vermedik. Ta ki bireysel bir hatadan golü yiyene kadar.

Neyse konumuz bu değil. Ne olduysa bu golden sonra gerçekleşti. Belediyespor kalecisi BÜYÜKSIRSPOR  kulübesine dönerek  (a***** go*****larım) diyerek küfretti! Bu küfürü yardımcı hakem duydu, tribünler duydu, görevliler duydu, BÜYÜKSIRSPOR yedek kulübesi duydu.. Bir tek orta hakem MEHMET ALİ KARABAŞ ve orta kulübede ki ASKF yöneticisi FUTBOL İL TEMSİLCİSİ A.Baki Kale duymadı. Ve sayın A.Baki Kale duymadığı gibi tarafsız olması gerektiği bir maçta TARAFLI davranarak, bu olaya tepki gösteren BÜYÜKSIRSPOR hocasına ağır hakaretlerde bulunabiliyor, 'yalancısın', 'uyduruyorsun, ben duymadım' diyebiliyor, fırça atabiliyor, aşağılayabiliyor hatta tehdit bile edebiliyor..! "Bir daha uyarmam" diyerek sahadan attırmayı, disiplin kuruluna sevketmeyi ima edebiliyor..!

Bu münakaşa sırasında BÜYÜKSIRPOR futbolcuları oyundan düşüyor. Neden düşmesin ki? Lim olduğunu bilmedikleri takım elbiseli kravatlı bir adam hocalarını ite-kaka aşağılıyor, hakaret ediyor bu olayın etkisiyle 3 dakika da 2. golü ve sonrada 3. golü yiyor.
Bu arada bu küfürü duyan yan hakem orta hakemi yanına çağırıp kalecinin küfrettiğini söylüyor. Orta hakem ne yapıyor peki? Sadece kaleciyi ikaz etmekle yetiniyor..

Şimdi sorulacak 1. soru şu: Kaleci neden BÜYÜKSIRPOR kulübesine  küfrediyor?
Cevap; Karşısında  zayıf, hakir, kötü-körez bir ''köy'' takımı var ve bu köy takımı sahada ne olursa olsun mücadele edip futbol adına güzel ne varsa yapmaya çalışıyor. Benim ödediğim vergilerin parasıyla 10 yıldır gelene gidene 5-10 fark atan, her yıl grup merkezlerine gidip TÜRKİYE ŞAMPİYONASI'nda 5-10 fark  yiyen Belediyespor antrenörü sayın MEHMET KOÇ'un ukala tavırlarından ve kendini dev aynasında gören MEHMET KOÇ'un  sporcusu da doğal olarak rakibe saygılı olmayacaktır tabi. Üstüne-üstlük küfredebilecek kadar ileri gidebilelecektir.

Sorulacak 2. soru şu: K.Maraş'ta futbolda MEHMET BAĞRIAÇIK'tan sonra 2. adam olan sayın A.BAKİ KALE beyefendi neden haddi olmadan (saha komseri değil, maçta özel bir görevi yok, hakem değil, rakip takımın antrenörü değil), bu olaya nasıl müdahele edip, karşısındakini çocuk yerine koyup azarlayabiliyor?
Cevap; Çünkü, ASKF yönetminin zihniyeti çekiç güç, yani 'kafasına vur ekmeğini al' zihniyetiyle yönetiliyor (bu benim fikrim) yani kısaca insanları azarlama ve aşağılama da tavan yapan. Hiçbir eleştiriyi kabul etmeyen, ''bal tutan parmağını yalar'' mantığıyla hareket eden bir ASKF yönetimi var.

Sorulacak 3. soru şu: Neden bu siteye böyle bir şey yazma gereği duyuldu?
Cevap; Çünkü her hafta pazartesi günü tertip komitesi toplantısı var, bu komitenin amacı adı üstünde maçları tertiplemek, maçlarda ki hakem ve gözlemci  raporlarının incelenmesi, kulüplerin dertlerini ve taleplerini değerlendirmek olan bu komite toplantısına hiç bir kulübün dertlerini dinlemedikleri gibi, bu toplantıya 4 kulüp temsilcisi dışında onlarda örneğin A kulübün, B kulübün C kulübün D kulüplerinin yöneticisi veya başkanı, bunların dışında hiç kimsenin talepleri incelenmiyor kâle alınmıyor. Ne dedik ''bal tutan parmağını yalar'', bal tutamayan da bizim gibi avucunu yalar.. O yüzden buradan en azından yaşadığımız olayı burada kamuoyu ile paylaşıp rahatlamaya ve K.Maraş'taki futbolun ne hallerde olduğunu insanlara açık bir dille anlatmak için böle bir yazı yazma isteği duyuldu.

Biliyorum bu yazdıklarıma kızanlar olacak, saçmalamış diyenler olacak,  katılanlar olacak, hiç birşey anlamayan da olacak , fakat  sizler 3. kişiler yani olayın muhatabı olmayan insanlar sizlere sesleniyorum sizler! ''Öğrenilmiş çaresizlik'' nedir bilir misiniz? Öğrenilmiş çaresizlik bir pirenin şişenin içine koyulup kapağını kapatmaktır,  öğrenilmiş çaresizlik, şişenin kapağını kapatıp pireyi oraya hapsetmektir, hapsettikleri gibi o pirenin sıçramasını engellemektir, ya da bir başka deyişle  sıçradıkça kapağa toslayıp acı çekeceğine, kapaktan bir santim aşağı sıçramaktır öğrenilmiş çaresizlik.. Kısaca yükselip rahata erişmeni engellemesidir birilerinin..

Nitekim K.Maraş'taki futbol da bu durumda dostlar..

Not:
1- bu konuda adı geçen şahıslar cevap hakkını kullanabilirler..
2- daha yazacaktım yoruldum..
3- şimdi sizi eleştirdiğim için beni rahatlıkla disiplin kuruluna sevkedebilirsiniz, cezamız neyse çekelim..

Saygılar,

Osman Köse (kötü çocuk)
BÜYÜKSIRSPOR Teknik Sorumlusu