Site Logo

KahramanmaraŞspor Ne YapmalI?

Geride bıraktığımız sezonda adeta ‘istikrarsızlık’ sembolü olan Kırmızı-beyazlılar, yöneticilerin deyimi ile yeni sezonda ‘misafir’ olarak bulunacağı Üçüncü Lig’de önce ‘istikrarlı’ bir tablo ortaya koymalıdır.

Yaşanan başarısızlığın ardından ‘başarı’ elde etme adına aceleci davranmadan eli çabuk tutmak gerekiyor. Bunun için de öncelik, teknik kadroya verilmeli ve takımın başına ‘kaçmayacak’ bizden biri getirilmelidir.

Futbolcu seçiminde de ‘yönetici’lerden ziyade, teknik adamların görüşünü almalı ve yapılacak transferlerde en azından ‘doğruya yakın’ bir kadro oluşturulmalıdır. ‘En iyi transfer pahalı transfer değildir’ ilkesi unutulmamalıdır.

*****

Kahramanmaraşspor da, cumartesi günü yapılan kongrenin ardından camia bir şampiyonluk beklentisi içerisine sokuluyor. Bu yanlış bir uygulama ve çok çabuk sıkıntı doğuracak bir yaklaşımdır. Unutulmalıdır ki, Kırmızı-beyazlıların hedefi şampiyonluk yerine, kendisini üst lige taşıyacak bir derece elde etmek olmalıdır.

Türkiye Futbol Federasyonu, henüz yeni sezonda TFF Üçüncü Ligi’nin nasıl oynatılacağına karar vermiş değil ve statü de henüz yayınlanmamıştır. Varsayımlar ve yılların verdiği tecrübe ile ‘Yeni sezonda Üçüncü Ligi 17’şer takımlı üç grup halinde oynatılacaktır’ denilebilir ama, terfi-tenzil sistemi konusunda da bir fikir yürütmek olası değildi. O halde, bu konuda öncelik statünün açıklanmasını beklemek olmalıdır. Yalnız bu bekleyiş içerisinde de yıllara sari bir transfer politikası izlenmeli ve teknik kadronun belirlenmesinden futbolcuların seçimine kadar ‘ince eleyip, sık dokuma’ tercih edilmelidir.

Geçen sezona baktığımızda, Kahramanmaraşspor tarihinin ‘en istikrarsız’ dönemi yaşanmıştır. Şöyle ki, 1 Temmuz – 30 Haziran tarihlerini kapsayan dönem, futbol için bir sezon olarak kabul edildiğinde; geçen sezonun başlangıcından itibaren tüm istikrarsızlıklar başlamış oldu. Başkan, yönetim, teknik kadro, futbolcu olarak tarihinin en istikrarsız dönemini yaşayan Kırmızı-beyazlı ekipte gelecek için bir şeyler ortaya konulmak isteniyorsa ‘hayalcilikten’ kurtularak ‘gerçekçi yaklaşım’lar sergilemek lazımdır.

Sezonun bitiminde ve kongre öncesinde ‘Biz düşürdük, biz çıkaracağız’ diyerek kolları sıvayan başkan Ali Sercan Saraylı, bu yaklaşımında haklıydı. Her ne kadar bazı kesimler ‘Takımı düşürdünüz, çekip gidiniz!’ fikrinde olsa da, bu görüşe katılmadığımı söylemeliyim. Çünkü, ‘çekip gidecek’ olan yönetim ya da başkan değil; Kahramanmaraşspor’un sırtından reklamını yapmak ve nemalanmak isteyen zihniyetlerdir. Her kim bu düşünceye kapılırsa, biz ana muhalefet oluruz. Başkan Saraylı, daha önce de kulüpte yöneticilik yapmış ve belli bir tecrübeye sahipken, kanımızca yanlış yönlendirilmesinin neticesinde takım bugün bu hale gelmiştir. Saraylı’nın kararlı tutumu, camiaya bir umut aşılamalıdır. ‘Biz düşürdük, biz çıkaracağız’ kararı, zaten kamuoyunda yeterince umut olmaktadır.

Kahramanmaraşspor, yeni bir yönetime kavuştu. Başkan dahil yönetim kurulundaki 15 isimden 8’i yani Ali Sercan Saraylı, Arif Ağyar, H. Raşit Gümüşer, Doğan Tehci, İsmail Kahveci, Mehmet Mutlu Cilve, Sıdık İnalbars, Suat Değirmencioğlu ve Ahmet Zülfikaroğlu geçmişte de yöneticilik yapmış ve az ya da çok bu işi bildiğini ortaya koymalıdır ki, isim olarak yeni olanlar yani Orhan Kenger, Adem Beyazbayrak, Dr. İrfan Karadutlu, Ahmet İlhan, Gökmen Görgel ve Bekir Gölcü bu tecrübeden yararlanarak bilgi birikimine kavuşmalıdır.

‘Sütten ağzı yanan, yoğurdu üfleyerek yer’ diyor atalarımız. Saraylı ve arkadaşları, geçen yıldan ağzı yanmış olmalıdır. Ki, bu sezon daha bir seçici olmak durumundadırlar. Peki, Kahramanmaraşspor yeni sezonda neler yapmalıdır; sorusuna cevap arayalım:

1 – Öncelikle teknik heyet konusunda karar kılınmalıdır. Geçen sezonun son 8 haftasında göreve getirilen ve 1,5 sezonluk anlaşma imzalanan Mehmet Şahan’ın yeni sezonda da takımın başında yer alması bekleniyordu. Ancak, önceki gün sızan haberlere göre Şahan ile yollar ayrıldı. Hem de, Kahramanmaraşspor gibi bir takıma yakışmayacak biçimde bir yol ayrımına girildi. Bize gelen bilgilere göre, zaten sözleşmesi var olan ve göreve devam etmesi gereken bir teknik adama ‘bizimle çalışırsan, yeni şartlar böyle’ denilemez. Bu bir kariyer kaybı olarak, Kahramanmaraşspor yönetimine olumsuz yansıyacaktır. Çünkü, zaman içerisinde bu konuda da haklı olduğumuz ortaya çıkacaktır.

2 – Göreve getirilecek teknik heyetin mevcut kadro ile ilgili durum değerlendirmesi yaptıktan sonra, transfer yapılmalıdır. Bunu yaparken de, kesinlikle teknik heyetin istemleri ilk planda olmak üzere kulübün mali yapısını daha da bozmayacak bir sistem uygulanmalıdır. Geçen sezondan sözleşmesi devam eden futbolcuların durumlarının netlik kazanmasının ardından da dış transfere yönelmelidir. Transferde ‘tavsiye’ yerine, bilinen ve araştırılan bir kadro oluşturmak kaçınılmazdır. Kesinlikle takımın mevcut kadrosundaki mali tablo göz ardı edilmemeli, yeni transferlerin de takımda sıkıntı yaratmayacak bir biçimde anlaşma sağlanarak takıma kazandırılmalıdır.

3 – Hem teknik heyet seçiminde hem de kadro oluşturulmasında ‘öze dönmek’ için düğmeye basılmalıdır. Bu takımın başında yer alan teknik heyetlerin sıkıştığında ya da en olası ihtimalle bir başarısızlık halinde takımı bırakıp gittikleri bilinmelidir. Teknik heyette ‘bizden biri’nin bulunması (Halil Yücel, Fethi Çokkeser, Mesut Çanak, Ejder Orak), kaçınılmaz hale gelmiştir. Bu konuda yeni yönetimin mutlak surette olumlu adımlar atması, en azından gelecek teknik sorumluya yardımcı olarak ‘bizden biri’nin önerilmesi ve kabul ettirilmesi de kaçınılmazdır. Kaldı ki, geçen sezonun ikinci yarısında profesyonel takım antrenörlüğü yapan Halil Yücel bu konuda kendine güvendiğini beyan etmektedir. Öyleyse Halil Yücel mutlaka göreve devam ettirilmeli ve gerektiğinde de tek yetkili sorumluluk verilmekten kaçınılmamalıdır.

4 – Takımdaki Kahramanmaraşlı sayısının artırılmasına gayret gösterilmelidir. Geçmişten bugüne Paşa Alihaydaroğlu, Osman Koca, Şerafettin Akpınar, Ali Gitmiş, Selam Şavkılı, Mehmet Çetinkaya, Mehmet Önür, Servet Ceren, Mehmet Korkmaz, Mehmet Şeker, Ali Seyit Sevin, Cengiz Kantemur, Mehmet Doğan, Serdar Deliktaş, Bünyamin Kılıç ve daha birçok isimlerin ilk kez Kahramanmaraşspor’da forma giydiği ve buradan sıçrama yaptıkları dikkate alındığında, bu isimler gibi daha birçok genç yeteneğin de il futbolunda hazır olduğu unutulmamalıdır. Ama, önce öz güvenin sağlanması gerekir. Amatörler ile Kahramanmaraşspor arasında yıkılan köprülerin yeniden inşa edilmesi için de ilk adımı Kahramanmaraşspor’un çiceği burnunda yönetimi bir an önce atmalıdır.

5 – ‘Küçük olsun, bizim olsun’ zihniyetinden ziyade ‘büyük olsun, hepimizin olsun’ düşüncesi ön plana çıkarılmalıdır. Kulübü üç-beş kişinin ‘benim kulubüm’ demesinden çok ‘bizim kulübümüz’ düsturunu işlemek gerekecek. Birlik, bütünlük sağlamak için de bir an önce kamuoyu ile bütünletilmenin sağlanması gerekiyor. Bunun için Kahramanmaraşspor yönetimlerinin basın sözcüleri ve halkla ilişkiler sorumlularının çok daha titiz çalışması, hiç kimseyi dışlamaması, her zaman kapıyı açık tutmaları, daha ilerisi için birer ilke olmalıdır. ‘Ben bilirim, benim dediğim doğrudur’ anlayışından uzaklaşarak ‘eleştirilere, önerilere’ kulak verilmeli ve bir harmanlama içerisinde Kahramanmaraşspor’u, Kahramanmaraş’ın takımı yapmanın yolları aranmalıdır.

6 – Takımın geleceği için iyi bir altyapı oluşturulmasının düğmesine basılmalıdır. Bunun için Kahramanmaraşspor Yönetimi’nin kaçınılmaz bir şekilde bütçe ayırması ve işin başına da ehil insanları getirmesi gerekir. Amatör, Süper Genç, B Genç, Yıldız, Minik ve Miniminikler Takımlarına da önem verilmeli, Kahramanmaraşspor’un geleceği açısından bu takımlara daha seçici bir antrenör düzeneğinin işletilmesi zaman açısından çok önemlidir. Eğitimci, yetiştirici, yarışmacı, performansı çok iyi bilen isimlerin görev alması ve bunların da bir plan dahilinde eğitimlerinin yapılması, Kahramanmaraşspor’un geleceğinin temelinin atılmasını sağlayacaktır. Malzeme yönünden sayılan takımların desteklenmesi, beslenme ve eğitim konusunda da katkı yapılması şarttır.

Kaynak:Akif Arslan, Akşam Postası, 28-05-2008