Bayrak & Ata
Site Logo

ALİ KOCA'NIN KÖŞE YAZISI

YANLIŞ YÖNETİMLER!

Geçmiş yıllarda PTT 1.ligin önemli kulüplerinden birinde yöneticilik yapan bir arkadaşım vardı.

Konu ne zaman Başkan’larına gelse sesini alçaltarak konuşurdu.

Çok çekinirdi başkanından.

Ama yine de biz bize iken eleştirmekten de geri kalmazdı.

Başkanın futbolu ticaret olarak gördüğünü sportif başarıdan çok futbolcu alıp satmaktan keyif aldığını anlatırdı.

Şampiyonluk kovalamak yerine yüz bin dolara aldığı bir futbolcuyu, milyon dolarlara satmanın onu daha fazla mutlu ettiğine inandığını söylerdi.

Kulüpte başkanın haberi olmadan hiçbir şeyin yapılmadığını hatta su bile alınamadığından bahsederdi.

Elbette bu Başkan’ın ülke futboluna ve kendi kulübüne önemli katkıları olmuştur.

Ama baktığımızda bu yönetim tarzının bir kulüp yönetimi için doğru bir model olmadığı ortadadır.
Başka bir anekdot.

Kulübün birinde T.Direktör, transfer komitesi ile toplantı yapıyor.

Transfer komitesinin başındaki yönetici fabrikaları olan, yanında yüzlerce kişi çalışan, başarılı, varlıklı ve tanınan bir kişi.

T.Direktör komitede yer alan yöneticilere transfer etmek istediği futbolcular hakkında bilgi veriyor. Kimdir, nerede oynar, kaç yaşında, kaça alabiliriz gibi. Ama T.Direktör kimi söylerse bu yönetici ben o futbolcuyu tanıyorum bize yaramaz yâda bu para ona çok diyerek itiraz ediyor.

T.Direktör kendisinin ve yardımcılarının uzun süre izleyerek oluşturduğu listenin bu şekilde harcanmasına oldukça bozuluyor.

 Son olarak listeye yazmadığım bir oyuncu daha var ama biz onu alamayız şeklinde konuşuyor. Yönetici, sen söyle Hocam, ben alırım diyor.

T.Direktör futbolcunun ismini, oynadığı takımı, mevkisini anlatarak iyice övüyor.

Hatta deplasmanda oynadığımız maçta yediğimiz golün ortasını o yapmıştı diyor.

Yönetici ben tanıyorum iyi futbolcu deyince, T.Direktör birden bire toplantıyı terk ediyor.

Sonradan öğreniliyor ki o takımda böyle bir futbolcu yok ve aslında o mevkide tanınmış bir başka Futbolcu oynuyor.

Tabii bu duyulup alay konusu olunca ilk fırsatta Hocanın görevine son veriliyor.

Bu olayı bana kulüp ve isim vererek anlattılar.

İşte buda kulüp yönetimleri için son derece yanlış bir model.
Bu durumları yaşayıp hatırlayınca, Kahramanmaraşspor’un 2011 sezonunda Fatura Vizyon Bünyesine alınıp A.ş olması Kahramanmaraşspor camiası Tarafından sevinç ve heyecanla karşılanmıştı.

Ve bundan 3 yıl önce başlayan macerada, Takımımız Bolu Abant kampında toplanmış ve şampiyonluk için çalışmalara start verilmişti.

Takımın başında çok fazla tanımadığımız ama bir çok kulüpte başarılı bir sportif direktörlük kimliğine sahip olan İlter Kasap ve onun kurduğu Takım iskeleti ile üst üste 2 sezon şampiyonluk yaşayıp, 26 yıl sonra gelen tarihi bir sportif başarıyı yaşamamıza vesile olmuştur.

İlter Kasap ve öğrencilerine bu tarihi başarıda emeklerini biz taraftarlar olarak hiçbir zaman unutmayacağız.

PTT 1.Lige kadar uzanan bu başarı dolu 2 sezonun ardından ne yazıkki bu şampiyonluklarda başarı sahibi olan İlter Kasap ve birçok Futbolcunun emekleri hiçe sayılarak bu değerlere Yönetim yani Kulüp Başkanları Feridun Kolat ve Ufuk Bilgetekin’in acemi ve Amatör bir yönetimi sayesinde 26 yıl sonra özlem ve hasretle geldiğimiz PTT 1.Lige çok acil bir inişle geri gidiyoruz.

Eğer bizim iki sezon üst üste şampiyon olan Takım Kadromuz ve Başarılı sportif direktörümüz İlter Kasap Takımda kalıp, Kadroyu bozmadan birkaç Transfer yapmış olsaydık, Şimdi bu ligde çok daha farklı bir konumda söz sahibi olurduk.

Yanlışın neresinden dönersek kardır misali umarım bundan sonraki sezonlarda bu tür yanlış yönetim ve hatalara düşmeyiz 

Tüm taraftarlarımıza Allah sabırlar versin kalın sağlıcakla.