Bu zihniyetle devam ederek daha fazla rezil olmaya gerek yok. Bu şehirde hiç bir şey değişmez ve biz asansör olduğumuz 2. Lig’e 3.’lige geri döneriz.
Kahramanmaraşspor taraftarı ve spor kamuoyu, Kahramanmaraşspor’un sportif başarı elde etmesiyle bu memleketin takıma daha çok sahip çıkacağını düşünüyordu.
Destek için kapısı çalınan işadamları da, ‘hele bir oynayın da görek’ diyerek bu düşünceyi perçinliyordu.
Evet iki yılda iki şampiyonluk ve sonuçta PTT 1. Lig gibi marka değeri yüksek bir lige kadar yükseldik. Ancak bizim mantalitemiz ve zihniyetimiz hala amatör bazda devam ediyor.
Şimdi bu memleketin etinden sütünden faydalanan işadamlarımız mutludur. Şu 4 haftada ortaya konulan performansla şuanda Türkiye bizi konuşuyor.
Nasıl konuştuklarını da yazalım.
Bu memleketin zengini yok mu? Tekstil devi dediğiniz Kahramanmaraş’ta bu takıma sahip çıkacak bir ‘ADAM’ yok mu? Kahramanmaraş’ın mülki amirleri nerede? Kahramanmaraş doğu Akdeniz ili ancak doğu zihniyetli bir il mi?
Kahramanmaraş Büyükşehir Belediyesi büyük emekler harcayarak Ankara’da ve İstanbul’da tanıtım günleri yaptı. Bu tanıtım günleri Kahramanmaraş’ı iyi bir şekilde tanıttı. Ancak bu tanıtımlar günleri buz dağının görünen yüzü oldu.
Buz dağının görünmeyen yüzündeki Kahramanmaraş’ı TRT 1 ekranlarından tüm Türkiye gördü.
Artık bizde bu durumdan bıktık. Her zaman aynı şeyleri söylemekten usandık. Kahramanmaraş’ın bir kurtarıcıya ihtiyaç duyduğunu yeniden söylemek istiyorum.
Bu takıma bu memleketin zengini sahip çıkmadığı sürece de aynı şeyler konuşulup devam edecektir.
Pazar günü oynanan Adanaspor maçını imkansızlıklar kaybetti.
Maddi ve manevi sıkıntılar takımda olduğu için biz o karşılaşmayı kaybettik.
Sahada mücadele eden futbolcuların hiç biri karşılaşmayı kazanmak için bir çaba göstermediler.
Hiç biri ruhunu ortaya koymadı ve koymakta istemiyorlardır.
Çünkü bu şehrin onlara bir şeyler vermiyor. Sadece bu ligde olmak istedikleri için buradalar.
Takımda yaşanan uyum probleminin en büyük nedeni de budur.
Bir insanı seversin ve sayarsın. Ardından ondan karşılık olarak aynı saygı ve sevgiyi beklersin.
Biz bu gençler bize yaklaştıkça onları elimizin tersi ile ittik ve onlara hiç değer vermedik.
Şuan bu takımda ilk 11’de yada 18’de neden Kahramanmaraşlı futbolcu olmadığından yakınıyoruz.
Bunun da suçlusu biziz.
Eğer bu takımı yöneten Kahramanmaraşlılar iyi bir altyapı kursalardı. Şimdi bu takımın içerisinde en az 5 Kahramanmaraşlı futbolcu bulunurdu.
Öyle yada böyle, biz artık nerede olduğumuzu ve neyi hak ettiğimizi çok iyi biliyoruz.
Gerçi bundan 26 yıl önce Hüseyin Belli ağabeyimize kim sahip çıktı ki?
İşte bizimki umut dünyası. Kahramanmaraşspor’a tarihindeki en büyük başarıyı yakalattıran ve üstelik Kahramanmaraşlı olan bir insana yardım etmeyen zihniyet, İstanbul’dan Kahramanmaraş’a gelip yatırım yapan bir insana neden yardım etsin.
Önceki yazılarımda da belirttiğim gibi, bu takımın yaşayacağı hüsranlardan bu memleketin zenginleri ve işverenleri sorumludur. İnşallah onlar da biran önce bunu görürler ve gerekeni yaparlar.
Süper Lig’de büyük şehirlerin çok büyük takımları yer alıyor. O takımlardan hisse alan ve yatırım yapan insanlar enayi de en uyanığı biz miyiz diye düşünmek gerekiyor.
Biliyoruz, zamanında çok büyük destekler verdiniz. Allah sizden razı olsun. Bu desteklerinizin boşa da gittiğini biliyoruz.
Bir kere daha deneyin ve sonra olmazsa biz elimizden geleni yaptık bu takımdan ‘ne köy olur ne de kasaba’ dersiniz.
Bu duygu ve düşüncelerle herkese SPORLA DOLU GÜNLER diliyorum.
Konuk Yazar: Cebrail SARI